Yenilgi yaşamın bir parçasıdır. Tabii ki zafer de öyle.
Bence yaşamdaki iniş ve çıkışları en iyi görebildiğimiz alan spordur. Gerçek yaşamda olduğu gibi, sporda da hem siz, hem de ekibiniz oynadığınız en son oyuna göre değerlendirilirsiniz.
Örneğin basketbolda kupa şampiyonu olan yıldız takım, şampiyona sürecinde ortalama % 67 oranında yenilgi yaşar. Bu nedenle, sadece sonuca bakmak yerine yaşanan sürecin değerini bilmek gerekir
Hem ben, hem de iş ortağım birer sporcuyuz. Ortağım bir artistik patinaj şampiyonu, ben ise üniversite takımında hokey oyuncusuydum. Yarıştığımız alanlar belki farklıydı, ama spor sayesinde edindiğimiz deneyimler, yeni kurduğumuz şirketimiz Snoxx Socks’un gelişmesinde çok önemli bir rol oynadı.
İnsan hayattaki iyi şeyleri oluşturmanın zaman aldığını ve yenilginin (aslında deneyim demek daha doğru) başarı için ön şart olduğunu öğreniyor. Şampiyon sporcularla başarılı girişimcilerin paylaştıkları dört hayat dersini şöyle sıralayabiliriz:
1.) Yenilgi, oyunun sonu değildir; sadece süreç içindeki bir adımdır.
Bir şeyi sadece bir kez deneyip başarısız olmanız, zaman içerisinde başarısız olacağınız anlamına gelmez. Yenilgi, ancak yenildiğinizi kabul ederseniz yenilgi sayılır. Zira önemli olan yaşamış olduğunuz deneyimdir. Angry Birds, video oyunları yazılımcısı Rovio’nun piyasaya sürdüğü 51.ci oyundu ve yaklaşık 2 milyar kullanıcı tarafından indirildi. Düşünsenize, ya 50.ci oyunda pes etmiş olsaydılar? Yürümekte olduğunuz yola güvenmeli ve vizyonunuza inanmalısınız. Sasha ve ben, model ürünümüzü geliştirirken kullandığımız malzemede istediğimiz kalınlığı ve desen rengini bulana kadar, 12 kez başarısız olduk. Ama tasarım becerimize güvendik ve zaman içerisinde doğru rötuşları yaparak hedeflediğimiz ürüne ulaştık.
2.) Tek taşla duvar olmaz.
Her büyük başarı, ekip çalışmasıyla kazanılır. Sporcular birlikte çalışmayı, belli bir rol üstlenmeyi, emir almayı, lider olmayı ve grup için en iyisini yapmayı öğrenmek zorundadır. Ve hemen hemen hepsinin özel antrenörleri vardır. Michael Jordan basketbolda ne kadar usta olursa olsun, onu Phil Jackson’sız düşünemezsiniz.
Engin vizyonuyla tanınan Sir Richard Branson’a başarılı bir CEO olmanın sırrı sorulduğunda, “işleri başkalarına delege etmeyi ve böylece büyük resme odaklanmak için zaman ayırmayı öğrendim” demişti. Hem oyuncu, hem de antrenör, takımın ortak hedeflerine ulaşabilmek için birbirlerine ihtiyaçları olduğunu çok iyi bilir.
3.) “Hazırlık yapmamak, yenilgiye hazırlanmak demektir”
En önemli akıl hocalarımdan biri olan buz hokeyi antrenörüm bana hep “hazırlık yapmayı bilmezsen, başarı için hazır olamazsın” derdi. Antrenman yaptığımız ahırın duvarına da yazdığı bu sözü hayatım boyunca hiç unutmadım.
Tiger Woods turnuvalara hazırlanırken demir uçlu golf sopasıyla günde 1000 atış yapardı. Zira kritik bir anda aynı türden bir vuruşu yapabilmek için gereken hassasiyet ve beceriyi ancak bu şekilde kazanabileceğini bilirdi. Michael Dell, bilgisayar firmasını kurarken, güne hazırlanabilmek için her sabah saat 04:00’te uyanırdı. Rakipleri henüz uykudayken, o avantaj kazanıyordu.
“En Etkili Kişilerin Sahip Olduğu 7 Alışkanlık” (7 Habits of Highly Effective People) kitabının yazarı Stephen Covey her Pazar günü, önündeki hafta içinde neler yapacağını planlardı. Zira ancak planladığı şeylerin gerçekleşeceğini bilirdi. Hayattaki en önemli şeylerin gerçekleşmesi zaten şansa bağlıyken, neden o şansı daha da uzaklaştıralım ki? Snoxx’u kurmaya hazırlandığımız dönemde, Kickstarter grubunun iletişim toplantılarına katılmış, başarılı olan proje sahipleriyle görüşerek sermaye kaynaklarına nasıl ulaştıklarını öğrenmiş ve şirketimizi hayata geçirmeden haftalar önce bir medya planı oluşturmuştuk. Hazırlık yapmak başarılı olmayı garantileyemez, ama başarı şansınızı arttırır.
4.) Sonuncu ama önemli bir ders: Sabırlı olmak bir erdemdir
Gelecek için tahmin yaparken, genellikle bir yıl içinde daha fazla şey, on yıl içinde ise daha az şey yapabileceğimizi düşünürüz. Kendi deneyimlerime dayanarak, zafere ulaşmanın zaman aldığını söyleyebilirim. Üniversite hokey takımında oynamak hep en büyük hayalim olmuştu. 12 okula başvurdum ve 10 tanesinden geri çevrildim; tam üniversite takımına girecekken, takımdan çıkarıldım. Sonra iki yıl daha oynadım ve en sonunda üniversite takımına girebildim. Aslında hayalimin gerçekleşmesi beklediğimden çok daha uzun sürmüş ve güç olmuştu. Ama bu süreç içinde öğrendiklerim benim için en büyük ödüldü.
Daha önce buz pistlerinde edindiğimiz deneyimler, geçtiğimiz yıl yaptığımız pist dışındaki çalışmalara hazırlanmamız için bize büyük faydası olmuştu. Yenilgi veya kayıpları hiçbir zaman bir nihai sonuç olarak değil, sonuca ulaşmak için bir basamak olarak gördük. Bir üretici ararken aldığımız her “Hayır” cevabı, veya büyük bir perakendecinin görüşme talebimizi reddetmesi, yaratmakta olduğumuz markaya olan güvenimizi daha çok pekiştirdi. “Hayır” sözcüğünün reddedilme anlamına gelmekten çok, sürecin doğal bir parçası olduğunu bilmemiz, eninde sonunda istediğimiz yere ulaşacağımız inancıyla yolumuza devam etmemizi sağladı.
Ve tüm bunların sonucu olarak, Kickstarter’ı 16 Nisan’da kurduk ve bu makale yayınlandığı tarihte, sermayesinin %30’unu temin etmiştik. Bu noktaya kadar ulaştığımız her başarı, çıtamızı daha da yükseltti ve başarısız olmamız (aslında deneyim kazanmamız) için yeni bir fırsat yarattı. Ama attığımız her adımın, bütünün bir parçası olduğunu, koyulan hedeflerin ilerlemeye yaradığını, hayatı anlamak için de ilerlemek gerektiğini öğrendik.
Günün sonunda, bir yumrukla yere düşseniz bile, tekrar ayağa kalkıp elinizden gelenin en iyisini (ve en akıllıcasını) yapmaktan başka çareniz var mı? Kazandığınız yeni bakış açısı ve deneyim, arzu ettiğiniz sonuca ulaşmanızı daha da kolaylaştıracaktır.
Kaynak: Business Insider
Kaynak: Business Insider