Google ve Facebook’da Çalışırken Öğrendiğim 8 Önemli Hayat Dersi

30.01.2018
2011 yazında Google’ın Mountain View, Kaliforniya’daki merkezinde ilk stajıma başladım. Başlama günüm yaklaştıkça kafamdan birçok düşünce geçiyordu. Hayatımda ilk kez Teksas dışında yaşayacaktım ve spor ayakkabılar ya da çim biçme makineleri satmamı gerektirmeyecek bir işim olacaktı. 
O zamandan bugüne, Facebook’a geçtim ve Silikon Vadisi, teknoloji ve insanları dünyaya bağlanmaları için gerekli araçlarla donatmanın önemi konusunda birçok şey öğrendim. 
Google’daki staj ve Facebook’daki iş deneyimlerime baktığım zaman, hayatımı yaşama şeklimi değiştirmiş olan sekiz hayat dersini sizlerle paylaşıyorum:
1.Hayatta bulunduğunuz yeri hakettiğiniz konusunda kendinize güvenin. Kendinizi ya da herhangi bir başarınızı küçük görmeyin. Harcadığınız tüm zaman ve çabaların sonucu olarak bulunduğunuz yerdesiniz. Hiç kimsenin size aksini söylemesine izin vermeyin, eğer kendinizden şüphe duyarsanız, kendinize bir iyilik yapın ve şüphelerinizden şüphelenin ve inandığınız şeylere inanın.
2.Eğer birşeyin cevabını bilmiyorsanız, biliyor gibi yapmayın. Bilgi güçtür. Fakat birşeyin cevabını bilmediğiniz zamanlar olacaktır ve bunu kabul edecek kadar kendinize güveniniz varsa sorun yoktur. Emin olmadığınız zamanlarda cevap uydurmayın. Birşeyin bilmediğinizi kabul etmeniz, güvenirliğinizi arttırma konusunda büyük bir adımdır.
3.İş ve sosyal hayat entegrasyonu çok önemlidir. İşteki başarınız, her maaş dönemi işte ne kadar vakit harcadığınızla ölçülmez. Enerjinizi korumak ve istikrarlı bir biçimde yapabileceğinizin en iyisini yapmak için, her gün yeteri kadar dinlenmeniz ve uyumanız önemlidir. Facebook’da hepimize 21 gün izin verilir ve herkes bunu kullanmaları konusunda teşvik edilir. Sabahın ilk ışıklarına kadar çalışmak performansınız ya da sağlığınız için iyi değildir, dolayısıyla bunu yapmayın.
4.Zor problemleri çözmek aslında göründüğü kadar zor değildir. Google’ın misyonu, dünyanın tüm bilgisini organize etmek ve onu evrensel olarak erişilebilir ve kullanışlı kılmaktır. Facebook’un misyonu, dünyayı daha açık ve bağlantılı hale getirmektir. Bunlar çözülmesi zor olan problemler, fakat bunları çeşitli odaklanma alanlarına göre bölersek, problem daha yönetilebilir hale gelir çünkü herbir çaba büyük resme katkı sağlayacaktır. Buradan çıkarılacak ders, büyük problemleri daha kolay sindirilebilir küçük problemlere bölmek ve herbirini nihai hedefe ulaşmak için kullanmaktır. 
5.Bağlantılarınızın miktarı yerine kalitesi. Çok fazla kişiyi tanımanız sizi meşgul tutacak ve etrafta nelerin olup bittiği hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlayacaksa da, bence sizi derinden tanıyacak sağlam bir arkadaş grubu kurmanız, yüzlerce arkadaşa sahip olmaktan çok çok daha avantajlıdır. Dolayısıyla uyduğunuz insanlarla zaman geçirdiğinizden ve bağlantınızı koparmadığınızdan emin olun.
6.Toplantılarda size söz verecekler diye beklemeyin, fikrinizi duyurun. Yeni bir çalışan olarak sessiz kalmak ve gözlem yapmak size doğru gelebilir, fakat ekibe farklı ve taze bir perspektif getirmelisiniz. Söyleyecekleriniz mantıklıysa konuşmaktan çekinmeyin, insanlar değerli görüşlerinizi paylaştığınız için özgüveninizi takdir edeceklerdir.
7.Geribildirimleri memnunlukla kabul edin. İnsanlardan geribildirim kabul etmek kişisel ve profesyonel gelişiminiz için son derece önemlidir. Aynı şekilde, siz geribildirim yaparken kişiye değil konuya odaklanmak da çok önemlidir. Direk bir şekilde insanlara ‘sen şunda şunda ve şunda kötüsün’ demek yerine, gelişebilecekleri alanları onlara anlatın. Bu şekilde iletişim kurmak gerginliği azaltır ve daha etkili ve pozitif sonuçlar doğurur.
8.Anı yaşamayı ve onun farkında olmayı unutmayın. Facebook ve Google gibi üst düzey şirketlerde çalışmak zorlayıcı ve stresli olabilir, fakat herşeyin kafanızda oturması ve bundan mutlu olmak için mevcut durumunuzun farkında ve dikkatli olmak iyi bir yöntemdir.

Kaynak: Business Insider
Giriş
Kullanıcı adı
Şifre
Şifremi Unuttum Yenilenemek