Geçtiğimiz günlerde, milyar dolarlık 4 şirketin kurucuları arasında geçen bir yuvarlak masa söyleşisini izleme fırsatım oldu.
Bu kişilerden Todd Pedersen, Utah - Provo merkezli bir ev otomasyonu şirketi olan ve Blackstone’un 2 milyar Dolara satın aldığı Vivint’in kurucusudur. Josh James ise, Utah – American Fork merkezli bir ticari enformasyon yazılımı şirketi olan ve bir süre önce sağladığı 200 milyon Dolarlık fonla 2 milyar Doların üzerinde bir değere ulaşan Domo’nun kurucusudur. Üçüncü katılımcı olan Ryan Smith’in kurucusu olduğu yine Utah - Provo merkezli yazılım firması Qualtrics’in değeri, halen 1 milyar Doların üzerindedir. David Elkington ise Utah – Provo merkezli satış yazılımları şirketi olan ve 1,5 milyar Dolarlık bir değere sahip Qualtrics’in  kurucusudur.
Söyleşinin ana teması, girişimcilik sürecinde yaşadıkları olaylar, edindikleri deneyimler ve girişimci olmayı hedefleyen kişilere verebilecekleri tavsiyeler idi.  Söyleşi sırasında sergiledikleri rahat tavır, samimi konuşmaları ve sundukları önemli tavsiyeler beni çok etkilediğinden, bu başarılı girişimcilerden edindiğim bilgilerin bir kısmını siz okurlarımla paylaşmak istedim.
Sizi harekete geçirecek bir hedef bulun.
Girişimcileri kamçılayan şey, genel yargıların aksini kanıtlama hırsıdır. James bu konuya örnek olarak ilk şirketi (Omniture) ile ciddi olarak ilgilenen bir yatırımcıyla arasında geçen görüşmeyi anlattı. Yaptıkları görüşme sırasında yatırımcı aniden “şirketinizin merkezi nerede?” diye sorduğunda, James Utah’da olduğunu söylemiş. Yatırımcı o anda susmuş, veda bile etmeye gerek duymadan arkasını dönüp gitmiş.
Bu olayın üzerinden neredeyse 20 yıl geçmiş olmasına rağmen, James her şeyi en küçük ayrıntısına kadar anlatıyordu.
Bunu yapabilmesinin nedeni, olayı hala sık sık hatırlamasıydı. Zira yaşadığı bu deneyim, onun yaşamında bir çığır açmıştı. .
Sırtını dönüp giden yatırımcının arkasından bakarken, sadece şirketini başarıya ulaştırmaya değil, aynı zamanda Utah’ın da bir teknoloji merkezi olarak ün kazanması için çalışmaya azmetmişti.
Olağanüstü kişileri işe alın, sonra da yollarından çekilin.
Bu konuda 4 girişimci de birleşiyordu. İyi elemanları işe almanın önemine işaret eden birçok hikaye anlattılar. Aslında bir şirketin kurucusu olarak yapabileceğiniz en iyi şeyin bu olduğunu özellikle vurguladılar
Pedersen deneyimlerini aktarırken, kendisini “sadece satış yapmaktan anlayan bir adamdım” diye niteleyerek alaya almıştı. Bu niteleme, sahip olduğu diğer becerileri önemsiz gibi gösterse de, ekibi için operasyon, yönetim, iş geliştirme ve diğer kritik işletme ihtiyaçları konusunda başarılı olmuş kişileri işe almış olmasının önemini özellikle vurguluyordu. İşe başlarken kendi becerileri sınırlı olsa da, o yollardan geçmiş ve başarısını kanıtlamış kişileri ekibine katarak hızla yol alabilmişti.
Hedefiniz işi büyütüp sonra da satmak olmamalı.
Söyleşiye katılan girişimcilerin hepsi, şirketlerini satın almak için tekliflerin geldiği günleri anımsıyordu. Bazıları için bu teklifler erken bir dönemde ve çok sık gelmişti. Diğerleri ise sadece birkaç teklif almıştı ama bunlar gayet ciddiydi.
Hepsi de, girişimcilerin kurdukları iş için koydukları hedefte, satıp çıkmanın yer almaması gerektiği konusunda hemfikirdi.
Smith, son yedi yıl boyunca Qualtrics’den başka hiçbir şey düşünmediğini, ancak şirketi satıp çekilme   konusu gündeme geldiğinde, aslında Qualtrics’i yönetmekten başka bir şey yapmak istemediğini fark ettiğini ve “o zaman neden satayım?” dediğini söylüyordu.
James ise ilk büyük girişimi olan Omniture’u sattıktan sonra yaşadıklarını anlatırken, “satış işlemi tamamlandıktan sonra çok heveslendim ve hemen yeni bir iş daha kurmak istedim” diyordu. Kurumsal bir işte çalışmanın kendisi için uygun olmadığını, yeni bir iş kurup geliştirmek için çalışmayı daha çok istediğini anlamıştı.
Bir girişimci olarak, önemli başarılar kazanmış diğer girişimcilerin deneyimlerinden ders alabilmek çok önemlidir. Yukarıda sözü geçen dört girişimci, o toplantıda pek çok deneyim paylaşmış olsa da, hepsinin paylaştığı ortak nokta, kişilerin kendi sınırlarını çok iyi bilmesi, mutlaka bir hedefi olması ve her şeyden önemlisi kendisine karşı dürüst olması ve yaptığı işten zevk alması gerektiğiydi. 

Kaynak: Entrepreneur