Girişimci olmaya karar verdiğiniz ilk zamanlar, işler nispeten daha basittir. Tabii ki öğrenmeniz gereken pek çok şey olacaktır ve bu durum size korkutucu gelebilir. Ama sonuçta sadece kendinize hesap verirsiniz, işletme maliyetleri düşük olabilir ve işi kurabilirsiniz. Her şey yolunda giderse, ardından başarı da gelir. Bu da mutlu etmeniz gereken müşterileriniz ve üstlenmeniz gereken sorumluluklarınız olacak demektir. İşletme maliyetleri artar ve genelde çok daha fazla sorumluluk yüklendiğinizi fark edersiniz. İşte bu noktada, iki seçenekle karşı karşıya kalırsınız.
Ya küçük işletmenizi büyütürsünüz – talepleri karşılamak için işe yeni elemanlar alırsınız, ilave donanımlar için yatırım yaparsınız, sermayenizi arttırırsınız, yeni bir ofis kiralarsınız vs.., ya da daha basit düşünüp işinizi tek kişilik bir gösteri şeklinde yürütmeyi, hatta netlik ve denge sağlayabilmek için, biraz daha küçülmeyi bile tercih edebilirsiniz.
Eğer böyle bir durumla karşı karşıya kalmışsanız ve ne yapmanız gerektiğine karar veremiyorsanız, aşağıda yer alan iki yaklaşımı göz önünde bulundurmanız yararlı olacaktır.
1. İyice düşünüp taşının
Kendinizi dikkatle analiz edin ve size girişimci olmaya iten şeyin ne olduğunu bir düşünün.
Belki istediğiniz hayat tarzınızdan dolayı girişimciliği tercih ettiniz ve sizi kendi işinizi kurmaya iten amacınız, seyahat edebilmek ve dostlarınızla birlikte daha fazla zaman geçirebilmekti. Eğer durum böyleyse, kişisel özgürlüğünüzden daha fazla yararlanabilmek için girişimci oldunuz demektir. O zaman, işin boyutunu küçültüp esnek kalmanız daha doğru olabilir. Tabii ki bu dış kaynaktan yararlanıp ürün veya hizmetlerinizi bünyeniz dışında ürettirip pazarlayamayacağız anlamına gelmez. Oysa yeni elemanlar almak ve yeni bir ofis kiralamak, üstleneceğiniz sorumlulukların daha da artmasına neden olacaktır.
Öte yandan, eğer girişimci olmaktaki amacınız harika bir iş kurmak veya dünyada büyük bir değişiklik yaratmak ise, o zaman mümkün olan en kısa zamanda büyümek isteyeceksiniz demektir.
Ne yapacağınıza karar veremiyorsanız, yaşam tarzınızda ve kariyerinizde en fazla zevk aldığınız konuları iyice düşünün ve yolunuzu ona göre çizin. Unutmayın, işinizi büyütmek istiyor ama şu anki özgürlüğünüzden de zevk alıyorsanız, büyümeyi her zaman için erteleyebilirsiniz.
2. İş modelinizi dikkate alın
İşinizin doğasına bağlı olarak, büyümek çok kolay veya daha zor olabilir.
Örneğin, eğer işiniz elektronik ürünlerin üretim ve satışı ile ilgili ise, üretim maliyetlerini karşılayabilmek ve kar marjını yükseltebilmek için hızla büyümek isteyebilirsiniz.
Buna karşılık, eğer işiniz örneğin el yapımı kuklalar üretmek ise, sizinkiyle aynı kaliteye ve “kişisel dokunuşa” sahip malları üretebilecek üreticiler bulmanız gerekeceğinden, büyümeniz daha zor olabilir.
İşinizi kurarken, sürmek istediğiniz yaşam tarzına uyan bir iş modeli seçtiğinizi kabul edecek olursak, bu modelin artık uyum sağlamadığını gördüğünüzde, onu her zaman değiştirebilirsiniz.
Kaynak: YFS Magazine