İşte başarılı olmanın sırrı, insanları – yani çalışanlarınızı, çalışma arkadaşlarınızı ve müşterilerinizi – anlamaktır. Bu gerçekleri öğrenirseniz, iyi bir başlangıç yapmaya hazırsınız demektir. 
İş dünyasında başarılı olmanın en önemli koşulu, insanları (kendinizi, çalışanlarınızı, çalışma arkadaşlarınızı ve müşterilerinizi) anlamaktır. Bu düşünceden yola çıkarak, aşağıda yer alan 8 gerçeği göz önünde bulundurmanız, iş stratejilerinizi oluşturmak için sizlere ışık tutacaktır:
1. İnsanların çoğu iyi niyetlidir. Dünyada gerçekten kötü olan bazı insanlar olsa da, çoğu iyi niyetlidir. Bu kişiler, var olan koşullar içerisinde ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıklarına içtenlikle inanırlar.
Bu nedenle, siz iyi niyetli olursanız başkaları da bundan etkilenir ve sizinle çalışmak ister.
2. İnsanlar hikaye düzeninde düşünür. İnsanlar, ilk kez bir kamp ateşi etrafında toplanıp oturdukları ilk çağlardan beri hikayelerden etkilenmiştir. Zira hikayeler,  sıradan olarak görülebilecek olaylara ve gerçeklere anlam katar.
Bu yüzden, daha fazla müşteri, çalışan ve yatırımcı çekebilmek ve bunları elinizde tutabilmek için olayları ve olguları hikaye şekline dönüştürerek sunmalısınız.
3. İnsanlar duygularıyla karar verir, sonra da bu kararı mantıklarıyla doğrular. Çok az kişi karar verirken önce koşulları değerlendirir sonra bir karara varır. İnsanların çoğu önce iç seslerine göre karar verir, sonra da bunun neden doğru bir karar olduğunu kanıtlayacak sebepler bulur. 
Bu yüzden, karşınızdaki kişinin bir karar vermesini istediğinizde, ilk başta duyguları etkileyecek ama daha sonra mantığa da uygun düşecek unsurları ön plana çıkartmalısınız.
4. İnsanlar kendilerini dinlemenizi ister. Konuşamamak veya konuşup da kimse tarafından dinlenmemek, güçsüz olmanın tam tarifidir. Karşınızdaki kişiyi dinlemezseniz, ilişkiniz biter. Hele birini susturursanız, sizden ölene kadar nefret eder.
Bu yüzden, yöneticiler çalışanlarını dinlemeli, satış elemanları da konuşmaktan çok dinlemeye zaman ayırmalı.
5. İnsanlar güçlü ilişkiler kurmak ister. Gerçekten anormal olan kişiler dışında, herkesin en çok istediği şey, diğer insanlarla sağlam ve kalıcı ilişkiler kurabilmektir.
Bu yüzden, çok başarılı olan her ürün veya hizmet, sonuçta insanları bir şekilde birbirlerine yaklaştırır.
6. İnsanlar önce acı çekmekten kaçınır, mutlu olma arzuları daha sonra gelişir. İnsan beyni hayatta kalmaya göre programlanmıştır. Bu da tarih öncesi devirlerde acı çekmekten mümkün olduğu kadar kaçınmak anlamına gelmiştir. İnsanlar ancak kendilerini güvende hissettikten sonra neyle mutlu olabilecekleri hakkında düşünmeye başlar.
Bu yüzden iş hayatında, “maliyetleri düşür” mesajı genellikle “işleri büyüt” mesajını tetikleyecek bir unsurdur.
7. İnsanlar çok fazla değişmedi. Çağımızın gençleri kendi kuşaklarının yeni ve farklı olduğunu iddia ediyorlar. Yeni – belki, ama aslında çok da farklı oldukları söylenemez. İnanın bana, bugünün genç kuşağı hakkında yapılan her tanımlama, zamanında bundan önceki kuşaklar için de yapılmıştı. 
Bu yüzden, hem genç kuşağın heyecanına, hem de daha yaşlıların deneyimlerine değer vermelisiniz. Zira bu özellikler birleştiğinde çok daha güçlü ve yararlı olurlar.
8. İnsanlar arkalarında bir miras bırakmak ister. İster başarılı bir şirket olsun, ister bir bilgelik kitabı, hatta sadece kendi çocukları bile olsa, herkes gerçekten fark yarattıkları bir konudan dolayı belli ölçüde ölümsüz olmak ister.
Bu yüzden, gün içindeki saatlerinizi nasıl geçireceğinizi çok iyi düşünün. Zira bırakacağınız mirası orada ve o anda oluşturacaksınız. 

Kaynak: Inc.