Üst sınıfa hizmet veren emlak kralları, rekorlar kıran satışlarını, güvenli işlerinden ayrılmalarını ve şirketlerini nasıl dünyaya açmayı planladıklarını anlatıyor…
Kurucular: Richard Douglas ve Alex Bourne
Şirket: Hanover West End
İşin tek cümleyle tarifi: Londra’nın West End semtinde uzmanlaşmış, lüks bir emlak ofisidir.                                                                                                            
Daha önce çalıştıkları şirketler: Hanover West End, kurucuların ilk şirketi.
Ciro: 1 milyon Sterlin
Bu yılki ciro hedefi: 1.5 milyon Sterlin
İş modelinizi ve bu işi özgün kılan özelliğin ne olduğunu açıklar mısınız?
·       Hanover West End lüks bir emlak ofisidir.
·       Müşterilerine Londra’nın kalbi olan West End’de, özellikle de “Marylebone, Mayfair ve Knightsbridge gibi “altın posta kodu” bölgelerinde mükemmel daireler ve evler bulmaları konusunda yardımcı olmaktadır.
·       Müşterilerini Suudi kraliyet ailesi, Rus milyonerleri ve ünlü kişiler oluşturur.
Bu güne kadar ulaştığınız en büyük başarı nedir?
İlk satışımız, Montpellier Square’i  15,950,000 Sterlin’e satmamız, büyük bir başarıydı! Zira metre karelik birim fiyatında bir rekor kırmıştık. Geçerli rakam 2,500 Sterlindi – ama biz metre karesi 3.300 Sterlin’den sattık. Söz konusu mülk bütün büyük emlak ofislerinin listesindeydi, ama alıcıyı biz bulduk! Bu muhteşem bir şeydi. Sanki o gün doğmuş gibi olduk!
Daha sonra, Knightsbridge’deki bir daireyi yine 15.950.000 Sterlin’lik fiyattan satmak üzere bir anlaşma yaptık; ama sonuçta metre karesi 4.700 Sterlin’den sattık – bu yeni bir rekordu – üstelik 48 saat içerisinde. Bizim için bu sonuç, ilk satışımızın sadece şanstan kaynaklanmadığını gösteren bir kanıttı. Bugünkü piyasa konumumuza ulaşmamızda bu satışın çok büyük etkisi olduğuna inanıyorum.
İşinizde her gün kontrol ettiğiniz rakamlar hangileridir?
Metre kare maliyetleri bize rekabet üstünlüğü sağlıyor. Ama asıl önemli olan müşterilerle ilişkilerimiz. O yüzden belki de telefon numaraları demem lazım.
İşiniz uluslararası pazara ne ölçüde açılabildi ve gelecek için planlarınız nedir?
Henüz uluslararası faaliyetimiz yok, ama çok özel bir pozisyonumuz var. Zira müşterilerimizin %90’ı yabancı ülkelerden. O yüzden onlardan uluslararası emlak piyasası hakkında sürekli bilgi almaktayız. Uzun vadeli planımız, yine butik çalışmaya ağırlık vermek, ama faaliyet alanımızı genişleterek Orta Doğu ve Rusya gibi bölgelere açılmak .
Büyümek için gereken fon akışını nasıl sağladığınızı anlatır mısınız?
Başlangıçta St.John’s Wood’da kurulmuş olan Hanover’in yöneticileriyle ortak olduk ve hep birlikte tüm paramızı Hanover West End’i yaratmak için harcadık. Yani harici fon desteğine ihtiyacımız olmadı.
İşiniz için en önemli farkı yaratan teknoloji hangisiydi?
Bizim işimiz tamamen insana dayalıdır. O yüzden telefonlarımız olmasaydı, bizler de  24 saat ulaşılabilir olmasaydık, çok bocalardık. Ayrıca şu anda bir bulut sunucuya geçmek üzereyiz.  Böylece, iç bünyemizdeki çalışmalar daha sorunsuz yürüyecek.
İşinizin bundan üç yıl sonra hangi noktaya ulaşmasını istiyorsunuz?
Üç yıl içerisinde uluslararası alana açılmayı hedefliyoruz. Orta Doğu’da emlak fuarları açmak ve çalışma alanı Londra merkezindeki seçkin bölgeler olan 3 ya da 4 ofislik bir ağ kurmak istiyoruz.
Büyüme zorlukları
İş hayatında yaşadığınız en büyük zorluk neydi?
Güvenli işlerimizden ayrılmak, riskleri göze almak ve şansımızı denemek!
İş hayatınızda yaptığınız en büyük hata neydi?
Aslında çok şanslıydık. Yanlış olabileceğini düşündüğümüz her adımın zaman içerisinde doğru olduğunu gördük. Birkaç kez henüz yürümeyi bile öğrenmemişken, koşmaya kalkıştık ve bunun sonucu bir felaket olabilirdi! 
Büyümeyi en fazla engelleyen bürokratik işlem?
Aslında bu bürokratik bir engel değil, ama birçok kişi gayrimenkulünün ilanla satışa çıkarılmasını istemiyor. Bu da potansiyel alıcılara ulaşmamızı sınırlıyor. İşimizin  %70’i ilansız satışlardan oluşuyor, zira pek çok kişi mülklerinin herkes tarafından görülmesini istemiyor.
Sizce girişimcilerin genellikle yaptıkları en ciddi hata nedir?
İşten çok erken uzaklaşmaları. Çok fazla kişi sorumluluktan mümkün olduğu kadar erken kurtulmak istiyor. Oysa onlar olmadan iş yürümez, özellikle de ilk birkaç yıl için. 
Üç yıl sonra piyasanızın hangi noktaya gelmesini bekliyorsunuz?
Birçok gayrimenkul devlete bağımlı olduğu için, çok fazla değişim olacağını tahmin etmiyoruz. Ayrıca, üç yıl boyunca yönetim yapımız da değişmeyecek.  Ama sonra ne olur – bilemem.
Fazla deneyimi olmayan girişimcilere verebileceğiniz en önemli tavsiye nedir?
İşlerine kendi kişiliklerini yansıtsınlar! Çoğu kişi, beğendikleri diğer şirketlere ya da şirket sahiplerine özenerek onları taklit etmeye çalışır. Ama doğrusu, kendi görüş ve inançlarınıza bağlı kalmanızdır.
Kişisel gelişim
En büyük lüksünüz:
Kendi işinizi yönetebilme ve istediğiniz şekilde hareket edebilme özgürlüğü ! Bunun en büyük lüks olduğunu her iş sahibi kabul edecektir.  Ama maddi açıdan soruyorsanız, ortaklar olarak yaptığımız ilk iş her birimiz için birer BMW i3 satın almak olmuştu.
Mesleki eğitim mi, yoksa çalışarak öğrenmek mi?
Kesinlikle her ikisi de gerekli. Eğer eğitim ve/veya iş deneyimi gibi bir alt yapınız yoksa, çok hata yapabilirsiniz. Bizler, önce bilgiye dayalı bir temel oluşturun, sonra da işinizi o temelin  üzerine bina edin diyoruz.
Sizce daha iyi bir lider olmak için yapmanız gereken nedir?
Daha iyi bir dinleyici olmak (Bourne). Zamanı daha iyi yönetmek ve çalışanlarımıza örnek olarak yol göstermek (Douglas).
Vazgeçemeyeceğiniz bir ticari uygulama ve bir kişisel uygulama programı:
Ticari uygulama programı: iRemote bize araçlarımızın ne zaman şarj edildiğini gösteriyor. Bu uygulama olmasa, asla bu kadar hızlı hareket edemeyiz!