Bankacınızın Size Anlatmadığı Nedir?

İyi okullarda okumuş, çok akıllı finans uzmanları, Wall Street’te bir bankada rakamlarla gömülmüş bir şekilde çalışıyorlar. Büyük plazalarda gizlenmiş bu uzmanları siz günlük hayatınızda görmüyorsunuz. Sizin her daim gördüğünüz ve iletişimde bulunduğunuz kişi genelde, kendi bankacınızdır. Bankacınızın işi çift yönlüdür: işinizde potansiyel bir türbülans varsa alarm zillerini çalmak ve size daha çok şey satmak. Beni yanlış anlamayın - bankacınız iyi ve sosyal bir insandır, ve bankacılıkta en az 20 sene geçirmiştir. Fakat gerçek bir finans dahisi değildir. Aslında o, gerçek bir bankacı değildir. O, bankacılık sektöründe çalışan bir satış uzmanıdır. Bu, KOBİ’lerle çalışan birçok bankacı için geçerlidir.
Bankadan kaynak kullandığınız ve makineleriniz için kredi aldığınızdan dolayı, sizi her çeyrekte bir kontrol etmek için arar ve işlerin nasıl gittiği hakkında bilgi toplar. Sizden finansal bilgilerinizi ister, sohbet eder, üstlerinden biriyle sizi ziyarete gelir. Sizinle ilgilenirler, ailenizle ilgilenirler, işiniz ve hayatınıza ne kadar değer verdiklerini size göstermek isterler. Ve size, varlık, para yönetimi ve kişisel finansal planlama hizmetleri satarlar.
Bankacınız için hayat her zaman çok tatlı değildir. Çok büyük baskı altındadır. Zamanının %80’ini müşterilerinin %20’si için harcar. Herhangi bir satış personeli gibi, dolduması gereken hedefler, vermesi gereken yeni krediler, satması gereken yeni hizmetler vardır. Merkezdeki krediler biriminde çalışan uzmanlar, ona sürekli piyasa raporları ve finansal analizler gönderirler; o da bu analizlerli müşterilerine iletir.
Bir girişimci olarak, eğer bina, makine veya hammadde satınalmak için finansmana ihtiyaç duyuyorsanız, bu bankacı ile bir şekilde ilişkide olmanız gerekecektir. Fakat onunla ilgili hatırlamanız gereken iki şey var:
1. O, patron değildir. Bankacınız mesaj iletir, karar almaz. Kartvizitinde şef, müdür gibi birçok önemli ünvan yazabilir ama bankacılık sektöründe ünvanlar çok boldur. Sizinle resmi finansal tablolarınıza ihtiyacı olup olmadığını tartışan aslında o değildir, onun patronlarıdır. Onun işi tamamen ilişki odaklıdır. Korkmayın - uzun bir zamandır aldığı kurumsal eğitimler sonucu oluşmuş kabuğunu kırarak onun insani tarafına ulaşabilirsiniz. Bankacınız ile bu insani ilişkiyi yakaladığınızda, bu, işiniz için gerçek bir avantaj olacaktır.
2. Size asıl faydası bankacılık hizmetleri değildir. Onun asıl faydası danışmanlıktır. Ve bağlantılar kurmaktır. Finansal bilgilerinizi onunla paylaşın. Açık olun, her konuda kendisini bilgilendirin. O sizin bankacınızdır, maliye müfettişi değil. Eğer bankası size kredi vermişse, kendisi de bu oyunun içindedir ve de başarılı olmanız onun için de çok önemlidir. Bankacınız finansal konularda uzman değildir, fakat çalıştığı yer itibari ile bir finansal uzman ordusuna erişimi vardır. Dolayısıyla bundan faydalanın. Onlardan sizin finansal tablolarınızı incelemelerini isteyin. Geri dönüşlerini ve işiniz hakkındaki fikirlerini alın. Aldıkları eğitimden ve diğer müşterilerle edindikleri tecrübelerden, siz de kendinize öğrenecek birşeyler çıkarın. Siz finansal tablolara sürekli bakmazsınız. Bankacılar ise sürekli finansal tablolara bakarlar. Onları da işin içine katın. İşleri daha iyi yönetebilmeniz için size tavsiyelerde bulunmalarına izin verin.
Tabii ki bankacınız hiçbir zaman kendi başına bir şirket yönetmiş, çek imzalamış, müşteriden tahsilat yapmış değildir. Fakat bunları yapan yüzlerce müşterileri vardır. Dolayısıyla sizi diğer firmaları ile kıyaslamalarına izin verin. Ve sonrasında sizi, size yardım edebilecek yeni kişilerle tanıştırmalarını kabul edin. Bankacıların çevreleri çok geniştir, herkesi tanırlar ve ilişkiler kurmaya bayılırlar. Sizi potansiyel müşteriler ve tedarikçiler ile tanıştırmaktan memnun olacaktır. Bu bağlantılarından faydalanın.

Kaynak: Entrepreneur