Bir Start-up hiçbir zaman bir yatırım teklifini reddetmemeli mi?

16.05.2018

2001 yılında, 27 yaşındaki girişimci, Melissa Morris, Network Locum isimli kendi işini kurdu. Bu iş, sağlık alanında faaliyet gösteren insan kaynakları şirketlerini aradan kaldırarak, belirli bir süreliğine veya bir ameliyat için doktor ihtiyacı bulunan hastanelerle geçici olarak ilgili ameliyat veya hastanede görev yapabilecek doktorları birbirine bağlama fikriyle ortaya çıktı. Çok büyük beğeni toplayan Network Locum, Morris’i de Geleceğin Kadını Ödülü adayı yaptı.

İşini kurduktan kısa bir süre sonra, Morris’e Network Locum için 250.000 pound yatırım teklifi geldi. Günümüzün ekonomik şartlarında birçok start-up bu teklife balıklama atlardı. Fakat Morris, yeni ayağa kalkmaya başlayan işindeki kontrolü, büyük ölçüde kaybedeğini düşünerek bu teklifi geri çevirdi.

Morris, ‘Tüm yumurtaları tek bir sepete koymamanız gerekiyor’ diyor. ‘En erken dönemde, birkaç yatırım teklifi bulmaya bakın. Bunu söylemenin yapmaktan kolay olduğunu biliyorum, ama tembel olmayın. Eğer bir yatırımcı ile tanıştığınızda size yatırım yapabileceğini söylüyorsa, bu, daha çok yatırımcının da sizinle ilgilenebileceğini gösterir.’

Morris’in şirketi şu anda hızla büyüyor, yeni bir ofise taşındılar ve yatırım alma sürecinin içerisindeler. Şu ana kadar 1.500 hekim ve 800 sağlık merkezi siteye üye oldu. Network Locum, ticari faaliyete Eylül 2012’de aylık 30 pound ciro ile başladı. Bugün şirket, aylık 15.000 pound ciro yapıyor.

Start-uplar, melek yatırımcılar tarafından kendilerine yatırım teklifleri geldiğinde hangi noktalara dikkat etmeliler?

‘Birkaç farklı teklif elde etmeye çalışın, bunu başarırsanız teklifleri birbirlerine karşı kullanarak pazarlık edebilir, kendiniz için en iyi anlaşmayı yapabilirsiniz. Eğer sadece tek bir kişiden, bir teklifiniz varsa, onun size önerdiğini kabul etmek zorunda kalırsınız. Bu kişi de, size isteklerini dikte ettirebilecek pozisyonda olduğunu bilecektir.’ diyor Morris.

Yatırım bankaları ve hukuk firmaları için e-posta güvenlik yazılımları konusunda uzmanlaşan Quiver Yazılım şirketinin kurucu ortağı ve yöneticisi Tim Sadler için de büyük bir yatırım elde etmek nihai amaç değil. Sadler, ‘Şirketimize uzun zaman kendi kaynaklarımızdan para yatırdık. Bizim görüşümüze göre, yatırım almak sizi çok çok güçlü konuma getiren birşey, fakat şirket için doğru zaman olması gerekiyor.’ diyor.

Bir şirketi kendi gücüyle büyütmek ve genişletmek için söylenecek çok söz var. ‘Şirket olarak prensibimiz, gidebildiğimiz kadar kendi kaynaklarımızla ilerlemektir.’ diyor Sadler. Morris gibi o da kontrolü çok erken vermemek taraftarı, ‘Bir yatırım aldığınız anda yatırımcınızın istediklerini karşılamanız gerekir. İşinize başka biri karışır ve şirketi başka bir yöne götürmeye başlar.’ Yatırım tekliflerini değerlendirirken yatırımı algılama şekliniz de önemlidir. ‘Genelde şirketinizi büyütmek için binlerce pounda ihtiyacınız olduğu gibi bir düşünce vardır, fakat organik olarak kendi kazandıklarıyla büyüyen bir iş de yaratabilirsiniz.’ diye ekliyor Sadler.

‘Ürününüzün satışlarından elde ettiğiniz gelirle kendi kaynağınızı yaratmayı amaçlamak hayal değildir. Çoğu kişi, ‘3-4 yıl gerçekten para kazanmayacağız, ve çalışanlarımızın ve kendi maaşlarımızı yatırımcıların parasıyla ödeyeceğiz’ diyor. Biz bundan kaçınmaya çalıştık, belki daha yavaş büyüdük, ama yatırımcı parasıyla suni olarak büyüme yerine satışlarla organik olarak büyüdük. Bu şekilde büyüme için de fırsatlar olduğu kesin.’

Potansiyel yatırımcılardan çok fazla ilgi görmelerine rağmen, Sadler ve arkadaşları şu ana kadar direndiler. Fakat bu, süreç içerisinde hiç tecrübe elde etmedikleri anlamına gelmez. ‘Şu ana kadar yatırım almayı kabul etmediysek de, bize yatırım yapmak isteyen herkesle hala iletişim halindeyiz. Bize, inanılmaz derecede faydalı bakış açıları kazandırdılar’ diyor Sadler.


Kaynak: Cnbc

 
Giriş
Kullanıcı adı
Şifre
Şifremi Unuttum Yenilenemek