Yalın girişim ve bu prensibin gerçekten işe yarayıp yaramadığı hakkında söylenen pek çok şey var. Bazıları bunun yeni kurulacak bir şirketin başarısı için çok önemli olduğunu, hatta modern bir girişimin DNA’sı olduğunu ileri sürüyor. Diğerleri ise geçerliliği kanıtlanmamış, bilimsel olmayan bir prensip olduğunu ve ürünün kalitesi henüz oturmadan, gelişi güzel bir şekilde piyasaya çıkmasına neden olduğunu iddia ediyor.
Oysa yalın girişim modeli bize özetle, herhangi bir iş fikrini veya yeni bir ürünü piyasaya sunarken,  bunu kanıtlanmış tecrübelere dayanarak, deneyerek ve müşterilerden alacağınız değerli geri bildirimleri ölçüp sık sık yeni sürümler geliştirerek yapmanız gerektiğini söyler. Bir başka deyişle, hızlı yaratın, sık sık piyasaya sunun, ölçümleyin, öğrenin ve tekrar edin der.

Gerçek hayattan bir örnek: WebVan - Zappos karşılaştırması
WebVan, 2 milyon Dolarlık bir yatırımı antrepolara, envanter sistemlerine ve nakliye filolarına harcadıktan sonra 2001 yılında iflas etti. Neden mi? Çünkü yatırım yapmadan önce iş planlarının geçerli olup olmadığını denetlememiş ve “son aşama” sorununu önemsememişlerdi.
Buna karşılık bir de Zappos’a bakalım. Zappos da başlangıçta dağıtım merkezleri kurabilir, ayakkabı gönderimi için geniş bir veritabanı ve envanter sistemleri oluşturabilirdi. Ama firmanın kurucusu Nick Swinmurn böyle yapmak yerine, ilk olarak müşterilerin internet üzerinden ayakkabı satın almaya hazır ve istekli oldukları varsayımının geçerli olup olmadığını test etmek istemişti. Swinmurn önce yerel ayakkabı mağazalarını ziyaret etti, oralardaki ürünlerin fotoğraflarını çekti, bu fotoğrafları internette yayınladı, web sitesine sipariş geldiğinde de talep edilen ayakkabıları mağazalardan tam ücret ödeyerek satın aldı ve doğrudan müşterilerine sattı. Swinmurn böylece müşterilerden talep geleceğini gördü ve Zappos, internet üzerinden ayakkabı satış modeli ile zaman içerisinde büyüyerek milyar dolarlık bir şirket haline geldi.
Bilin bakalım, bu firmalardan hangisi yalın girişim yaklaşımını seçmişti?

Yalın girişim prensipleri
Yalın Girişim yöntemi, çok basit birkaç temel prensip ve tekniklerden oluşur:
Piyasa denemesi yapmanızı sağlayabilecek birçok özelliği olan basit ama cazip bir ürün (MVP) seçip, bu ürünü maksimum veri elde etmek için yeterli olacak özelliklerle piyasaya sunun.
·  Ürünün yeni özelliklerini kolayca ve hızla piyasaya sürebilmenizi sağlayacak bir seri teslimat modeli kullanın.
·   Aynı özelliğin farklı sürümlerini farklı kullanıcı kesimleri üzerinde deneyerek (A/B testi),  hangisinin daha değerli olduğunu belirleyin.
·   Ölçümlere bakın – bir şeyi ölçemiyorsanız, ürünü sürekli geliştirmenizi sağlayacak adımları atamazsınız.

Yalın girişim mühendisliği
Yalın girişim mühendisliğinin en çok tüketici ürünlerinde işe yaradığı görülüyor. Örneğin Facebook bunu yapıyor – platformlarına programlama arayüzlerinde yaptıkları değişiklikler de dahil olmak üzere her gün en az iki kez yeni bir kod yüklüyorlar. Ve 40.000 yazılımcı bu programlama arayüzlerini yeni uygulamalar oluşturmak için kullanıyor.
Pekiyi, ticari bir girişim ürünü veya bir platform kurmak söz konusu ise, ben de aynı hızla hareket edebilir miyim? Kesinlikle evet!
Dropbox, IMVU ve Etsy gibi pek çok firma, yalın girişim modelini başarıyla uyguluyor. Zira bu modelin arkasında yatan mühendislik anlayışı gayet mantıklı – hızlı davran, çabuk üret, testleri otomatik hale getir, kararların geçerliliğini verilerle denetle, mümkünse açık kaynağı güçlendir, birçok özelliği olan ürünler (MVP) geliştir ve sürekli gelişim sistemine mümkün olduğu kadar ulaşmaya çalış. 
Bu modelin uygulaması sadece mantıklı olmakla kalmayıp, aynı zamanda mühendislerle üretim ekiplerinin birlikte çalışmalarını eğlenceli ve keyifli bir hale getirecektir.

Bu model bir ticari yazılım şirketi için de yararlı olabilir mi?
Bir ticari yazılım şirketi olarak siz de bir yalın girişim gibi davranabilir ve yazılımlarınızın yeni özelliklerini hızla lanse edebilirsiniz. İşte size birkaç öneri:
·   Yazılım uzmanlarınızın özellikleri hızla geliştirmelerini sağlayın – bundan çok hoşlanacaklardır. Yeni geliştirmeleri sık sık tekrarlayın ve bunları her akşam kullanıma açıp diğer ekiplerin denemelerini ve geri bildirim vermelerini sağlayın.
·   Yazılıma katılan yeni özellikler üzerinde çevrenizdekilerin ve müşterilerinizin beta testi yapmasını sağlayın ve bu özellikleri daha fazla geliştirmeden önce geri bildirim alın.
·   Yeni bir ürünü piyasaya sürmeden önce bir MVP şeklinde sunun ve ürüne gereksiz özellikler yüklemek yerine, ekleyeceğiniz özellikleri sonradan geliştirin.
·   Ürününüzün sık sık yeni sürümlerini sunun – bunu her ay, her hafta, hatta hayaliniz çok genişse, daha da hızlı davranarak her gün bile yapabilirsiniz.
·   Platformunuzun belli yönleri için açık kaynak kullanmayı düşünün. Çevrenizdeki yazılımcıların kaynağa ekleyip çıkardıkları yeni kodlar bile, sizi çok yalın ve atak bir mühendislik ekibi oluşturmaya zorlayacaktır. Üstelik de şans getirir.
Yalın mühendisliğe güvenin. Bundan hem siz, hem de müşterileriniz karlı çıkacaktır. 

Kaynak: thenextweb.com