“Gördün mü, ne yaptı?! Offf! Olağanüstü!”Dünya çapındaki atletler bir spor karşılaşmasının en kritik anlarında ön plana çıkarak bizleri kendilerine hayran bıraktıklarında, aklımıza gelen ilk birkaç düşüncedir bu. Favori atletlerimiz bu başarıya hiç çaba göstermeden ulaşmış gibi görünür, ama bundan çok daha muazzam bir olay asıl perde arkasında yaşanmaktadır.
Yüksek performanslı atletler hiç şüphesiz ki doğuştan gelen bir yeteneğe sahiptir, kendilerini yaptıkları işe adamışlardır ve büyük bir azimle çalışırlar. Dünyanın en iyisi olabilmek için tüm yaşamlarını yaptıkları spora adamışlardır.
Dünya çapındaki atletler bize ilham verir, nelerin mümkün olabileceği konusundaki ideallerimizi değiştirir ve gelecek için ümit duymamızı sağlarlar. Stanford Üniversitesi İşletme Enstitüsünden Melanie Ruth, “Başkalarının olağanüstü başarıları genellikle hayranlık uyandırır ve bizi nelerin mümkün olabileceği konusunda yeniden düşünmeye zorlar” diyor. “Ama bir başarının gerçekten hayranlık uyandırabilmesi için, gördüğümüz şeyin başımızı döndürebilmesi ve kendimizi sıradan biri olarak hissettirmesi gerekir.”
Yüksek Performanslı İş Dersleri
Pekiyi girişimcilerin hayranlık uyandıracak bir başarıya ulaşabilmeleri için aynı yüksek performans ilkeleri uygulanabilir mi? Bence evet.
Ham ve işlenmemiş bir yeteneği dünya çapında bir performansa dönüştürebilen bu yöntem, girişimciler için de denenebilir. Eğer potansiyelinizi zirveye çıkarmaya hazırsanız, işte size girişimcilerin yüksek performanslı atletlerden öğrenebilecekleri 5 ders :
1. Bir şampiyon gibi antrenman yapın.
Bir atlet ne kadar yetenekli ve azimli olursa olsun, becerilerini kusursuz bir hale getirebilmek ve yüksek performans düzeylerini koruyabilmek için her gün saatlerce antrenman yapmak zorundadır. ‘Dünyanın en iyisi’ olmayı planlayan atletler, mükemmel olabilmek için yapmaları gereken hazırlığın önemini de bilirler. Bu hazırlık da çok sıkı antrenman yapmakla başlar. Gerçekten de, dünya çapındaki ortalama bir atlet haftada yaklaşık 23 saat antrenman yapar.
Aynı kural işiniz için de geçerlidir. Size sonuç getirebilecek bir iş rejimi oluşturarak bir şampiyon gibi antrenman yapın. Tüm zamanınızı ve enerjinizi fikirleri uygulamaya, süreçleri iyileştirmeye ve iş akışınızı düzene koymaya adayın.
Ve bir antrenman tesisine ihtiyacınız varsa, çevrenizdeki bir iş geliştirme merkezine veya ortak çalışma platformuna başvurup, buralarda bulabileceğiniz kaliteli çevre ve kullanıma açık imkanlar sayesinde, “olimpiyat oyunları” başlamadan haftalar veya aylar once egzersiz yapmaya başlayabilirsiniz.
2. Sürece bağlı kalın.
Pek çok atlet bu gerçeği doğrulayacaktır. “ İnsanlar atletlerin kendi spor alanlarında rekabetçi bir düzeye ulaşabilmek için üstlendikleri zorlu süreci bilmez. O düzeye ancak gücünüzü sonuna kadar harcayarak gelebilirsiniz. Çoğu kişi bunu deneyip sonradan vazgeçer.”
Aynı kural iş hayatı için de geçerlidir. Bir girişimci olduğunuzda meydana gelen değişim sürecini kabullenmelisiniz. Girişimcilik bir maratondur - sürat koşusu değil. İş geliştirme yolu hem ödüller , hem de mücadelelerle doludur. Ama unutmamanız gereken en önemli şey “asla vazgeçmemektir”.
3. En üst düzeyde yarışmayı planlayın.
“Yüksek performans atletlerinin belli performans hedeflerine ulaşabilmek için egzersiz programlarını yıllık olarak ve bazen dört yıla kadar öncesinden planladıklarını biliyor muydunuz?”
Hem iş hayatında, hem de sporda yarışan girişimciler bu önemli dersi bilirler. 3Ring Media’nın sahibi Sydney Owen “ulaşmak için çalışacağım bir hedefim olması için, planımı çok önceden yaparım” diyor. Owen, Amerikan Paraşütçüler Birliğinin 2013 Ulusal Hava Dalışı yarışmaları için antrenmanlarına 2011 yılında başlamış:
Planlama, bizi motive ettiği için de önemlidir. Yapılan çalışmalar, bir kişinin atletik yarışmalardaki başarı derecesinin öncelikle beceri ve motivasyona bağlı olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, antrenörlerin başlıca sorumluluğu, atletlerinin en üst düzeyde performans gösterebilmeleri için onları motive etmektir. Hedefler de zaten bu işe yarar.
4. Günlük performansınızı izleyin ve analiz edin.
Yarışan atletler için “her şeyi sayılar yönetir”. Bazıları önceden belirlenmiş olan performans değişkenlerini sürekli izleyerek, ulaştıkları performans düzeyini her 24 saatte bir değerlendirir ve yeniden planlar.
Bundan alınacak ders mi? Her şeyi izleyin. Kendiniz için bir başarı ölçütü oluşturun ve ayrıntılara dikkat ederek sorumluluğunuzu sürdürün. Analizler sayesinde, hedef koymak, pazarlama çalışmaları, maliyet merkezleri, bütçe tahminleri, müşteri memnuniyeti oranları gibi pek çok şey daha da kolaylaşır.
5. Bir şampiyon zihniyeti oluşturun.
Atletler sadece üst düzey fiziksel kondisyona ulaşmak için çalışmaz, aynı zamanda zihinlerini de eğitir. “Dünya çapındaki atletlerin dünyanın diğer bölgelerinden gelen rakiplerini yenebilmek için ‘doğru zihniyete’ sahip olmaları çok önemlidir.”
“Spor psikologları, atletlerini büyük güne hazırlamak için davranış analizi, korku kontrolü, konsantrasyon ve liderlik eğitimi gibi metotlar kullanır.” İş hayatında da zihinsel kondisyon aynı derecede önemlidir.
Bir girişimci olarak düşünce tarzınız her şeyi etkiler – karar verme becerinizden, takımınızın moraline ve başarılı sonuç alabileceğiniz konusunda yatırımcılarda uyandıracağınız izlenime kadar. Üst düzey performansa sahip bir kazanan zihniyeti oluşturmanız için, kitap okuyarak kişisel gelişiminize katkıda bulunmak, benzer düşünce tarzına sahip girişimcilerle birliktelik kurmak ve akıl danışmak harika yöntemlerdir.
Gördüğünüz gibi, “atletizmle girişimci olmak arasında doğrudan bir ilişki vardır” diyor Wendell Charles Financial’ın CEO’su Evan Kirkpatrick. “Hedeflerinize ulaşabilmek için, hem kendinize, hem de ekibinize karşı sarsılmaz bir inancınız olmalı. Yarışı kaybetmiş gibi görüneceğiniz zamanlar da olacaktır, ama sporda da gördüğümüz gibi, inancınız varsa her şey mümkün olur.”
Kaynak YGS Magazine